Beni başa sardıramayacak hiç bir şeyin
Değil artık hiç bir şeyim
Hatıralarını sildim attım onun
En derin yarayı Azer sarar dinleyemem ben Slim Shady
Toprağı bol olsun Müslüm babanın
"Bir Kadın Tanıdım" ve "Nilüfer" şarkılarını da hiç az dinlemedim
Yolda yürürken, ayrılırken hem Bergen dinledim içtim azcıkta
Hak bela vermez kul azmadıkça, dostun kuyusunu kazmadıkça
Taş kancıktan gelir, çıkamam balçıktan en derin jileti hayalime attım
Bir daha canım yanacak olursa gidip damarlarına saplayacağım
Hesap veremem kimseye dinle hasetle geziyor baksana fitne
Her köşe başında ölesi gelir mi insanın geliyor işte
Manzaram ızdırap manzaram olay mahali olamam sakin
Ayık kafayla çarpışalım lütfen bu sefer içmeyelim
Elindeki tütünü sar da gel hem sen pes edersen çok yenerler
Kendine gelemezsin aylar günler, içinde kaldıysa çek vur derim
Vücudu buz gibi sensiz caddenin o yüzden asla gezemem tekim
Yağmur nasıl toprağa düştüyse sende öylece benim gözümden düştün
Bak söylüyorum canımız yanacak tüm boku da gelip bize atacaklar
Pakette kalan son dal gibi değer verdiklerin de kimin altına yattı bak
Çattı kaldı stres geldi çarptı Aralık ayının penceresinden
Her göz yaşı akıtana mendil olma sıra sana gelince kimseler silmez
İçinde kalacak söyleyeceklerin dışarı çıkınca başın da yanacak
Yediğin her boku biliyorum oysa söyle can buysa nasıl dayanacak
Odamın ışığını yakmıyorum artık yüzleşmek istemiyorum suratımla
Yarandan bahsetme kimseye asla kabuğunu kopartıp kanatırlar
Her sokağın başı biraz da sana çıkıyor
Adım atasım gelmiyor içimden
Yar diye bilinmez her içini yakan
Bana da güneş doğacak [x2]
Bunlar benim sessiz çığlıklarım
Aslında anlatılmak istenen çok şey var da
Anladıklarınız anladım sandıklarınız galiba
Belki benim kurtulduklarım da öldüm sandıklarımdır
Aramızda kalsın
Eğmeyecem boyun isteme beni
Sen geldikçe benim gidesim gelir
Ekmek kavgasına düşenleri gördükçe
Senin olayını iplemem gelip
İstemem gelip yeni bir dert
Tüm gerçekleri önüme ser
Beni de koy yanına üstüme ört
Ben miyim hatalı siktir göt
Saati düzeltme geride kalsın
İleriye gittim bok gibi her şey
Dikenli teller bedenimi sarsa
Senden daha az kanatırlar
Yine başımızda bak kara kışlar
Memleket gibi satılmışlar
Seni bu sahneye ben çıkarmıştım
Şimdi de iniyorsun alkışlar
Düşün bir kendinden beklentin yok
Sabahı görmeden akşam olmuşsun
O kadar yalanlar dinlemişsinki
Doğruların gelip açıyor viski
Ben tüm vedayı kendime ettim
Ben neler ettiysem kendime ettim
Yalnız ne güzel kaybettik
Hem ibretlik hem fantastik
Defalarca kez ölmüştüm oysa
Yeniden doğsam yine sana geleceğim
İşte böyle adam olunmuyor demek
Eskiler demiş yetmiyor sevmek
Sana en güzel hatırayı bıraksamda
Sen canının yandığı anda takılı kalırsın
Ben en güzelini yaşatsamda
Sen en kötü hatıranı yaşatırsın
Her sokağın başı biraz da sana çıkıyor
Adım atasım gelmiyor içimden
Yar diye bilinmez her içini yakan
Bana da güneş doğacak [x4]
SKİT:
Şöyle sesi kadeh gibi çınlayan bir Sebahatimiz olmadı be Oğuz.
Kimseyi unutmuyoruz biliyor musun?
Çuval gibi sırtımızda taşıyoruz kaybettiklerimizi..
Hamal gibiyiz..
Şükrediyoruz, küfrediyoruz.sabrediyoruz !!!
Ama tilki gibi kafamızda dolanıyorlar..
Ölende aynı, terkeden de aynı.
İkisini de hayal kurarak hatırlıyoruz...