Ugur Karatash Siyah Ve Yasak

Onlaýn diňläň

Siyah Ve YasakUgur Karatash

Mp3 göçürip al

Göçürip al
Aýdym sanawyna goş
Ugur Karatash - Siyah Ve Yasak Halaýan aýdym-saz sanawyňyza goşuldy!
Ugur Karatash - Siyah Ve Yasak Halaýan aýdym-saz sanawyndan aýryldy!
Halaýan aýdym-saz sanawyňyza goşmak üçin hasaba alyň ýa-da giriň!

Girmek ýa-da Hasaba alyş
Wagt: 05:00 Ölçegi: 4.60 Mb Süklemeler: 0 Görülenler: 83

Düşündirişler:

Aýdym üçin teswir ýok. Ilkinji teswir ýazyň!
Teswirler:

Ugur Karatash Siyah Ve Yasak Sözleri

Sakin göllerin kuğusuyduk
Salınarak suyun yanağında
Yarılan ekmeğin buğusuyduk
Gözüm yaşarıyor yüreğim kanıyor
Olmasaydı sonumuz böyle..."
Gökyüzü düşüyor
Kuşlar bulutlar düşüyor
Yağmurlara tutunarak...
Kırgın olduğum bir adam içime acılar salıyor
Kapamışım gözlerimi hüzünle titreyen bir perdeyim...
Tıkır tıkır bir film işliyor.
Sepya bir hayat geçiyor varoşlardan.
Şımarık yüzlü sakallı bir çocuk dalga geçiriyor hayatla
Gözüm diyen bıçkın diliyle karanlığa söylüyor;
"Ben bir bıçak ucuyum kavga vermiş halkına,
Başkaldırıyorum hey varın benim farkıma"
En çok bize kızıyorum en çok bana..
Hayatın bileği taşında biten bıçak gibi kalıyoruz...
Kabı ıslanmış kibritiz ateş veda ediyor kalbimize
Kör bir düğümü kılıçla kesmişler diyorlar iskender
Oysa bir düğüm bile değiliz ve de kılıç...
Yazık ki içi ağrıyan bir kabuktur bizden geriye kalan.
Bugün bugün bir daha azalan....
Çatal kaşık fırlatan yosmaların asker kaçağı vatanseverlerin
Kiralık dillerinden yalan sıçrıyor mikrofonlara
Çoktan ihaleye verdiği namusları tokat gibi kızarmıyor suratlarında...
Yağmura yakalanmış makyajları gibi yüzlerinden akmıyor utanç...
Dedikodu yazarlarının günceleri lağım kokuyor...
Yalancılar gül sularını dökünüp sırıtkan çıkıyor kapılarından medya plazalarının
Çarşıda bir telaş bir telaş
Yeniden raflara diziliyor Ahmetler
Kapaklar yeniden gülümsüyor
Tezgah altlarından kurtuluyor afişler.
Kurt kapanı giyerek siyahlarını içi gülen bir ağlamayla açıyor kasalarını
Sesi yasaklandığı sokaklara salınıyor Ahmet'in
Bu kent bizden uzun yaşar Ahmet
Bu kent tarihi olan bir haylaz.
Tutanaklar hükümsüzdür artık,
Yakılan emirler hükümsüz...
Eğer dostluklar kapatılmazsa ziyaretsiz bırakılmış küflü mezelere
Bil ki ;
Türkülerin aşka ve alın terine emanettir,
Sesinde açan ateş körüklerine emanet...
Her gün biraz daha çekilen bir yürek telaşıydı gurbet.
Adına hasret dediğin yalnızlık ciğerinle eriyen demirden koca bir dağdır...
İmdat desen, çığlığını salsan, sazın delirse
Belki anlamadan geçip gidecekti yanı başında Paris!
Gözlerini kapasam binsem düşlerine pasaportsuz girsen Arguvan'a bir gece yarısı
Delirmekten beterdi sesinde açan tomurcuk
Türküler söyledim sana duyuyor musun?
Şimdi Galata'dan geçiyorum,
Grileri yırtılmış bir istanbul'dan geçiyorum
Yüzümdeki çamurda yorulmuş Haliç içini çekiyor köprü altında
İniltisini yakalıyor oltalar
Kancadaki istavrit gibi çırpınıyor içim
İnsanlarda aynı telaş...
Güverteden atılan simit gene sevindiriyor martıları
Çamlıca'da antenlerden sen geçiyorsun
Radyolarda ibreler günah çıkarıyor
Fermancılar pasında erirken sen türkü söylüyorsun;
"Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Beyaz sesiyle"
Hoşça kal gözüm hoşça kal!
© 2024 melody.az Aragatnaşyk üçin support@melody.az Saýtda ýerleşdirilen ähli aýdym-saz diňe mahabat maksatly. Sahypada aýdym-saz ýerleşdirmek ýa-da teswirleriňizi beýan etmek üçin aşakdaky aragatnaşyk serişdelerini ulanyp bilersiňiz. Halaýan aýdymlaryňyzy goşup ýa-da eýýäm göçürilen aýdymlardan öz sanawlaryňyzy döredip bilersiňiz. Aýdymy hasaba almazdan diňlemek we göçürip almak mümkin. Käbir funksiýalary ulanmak üçin hasaba alynmaly. Registrasiýa düýbünden mugt.
Privacy
version: 1.14011