Gardaşım bu iman oldukça sende,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Evel Allah, sonra senin sayende,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Allah`a kılınçlık yapmış bir ırkın,
Bu dâvâ son şansı Müslüman-Türkün.
Ey felek; tersine dönsede çarkın,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Duysun yedi iklim, duysun dört köşe!
Bu imandır ziyâ veren güneşe,
Bu imân kuzgunu kondurmaz leşe,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Fıransa, Belçika, Hollanda, oy… oy…
Avusturya`yı da üzerine koy,
Ülkü çiçekleri yetişmiş boy boy,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Almanya`yı nakış nakış işlemiş,
İsviçre`yi git gör hep karışlamış,
Bir haber var Libya`da da başlamış,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Avusturalya`da, İngiltere`de,
Türk`ün bulunduğu her bir yörede,
Sökülmez kök saldı bütün kürede,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Kim demiş ki dünya büyük yetmiyor,
Dünya artık bu dâvâya yetmiyor,
Vallahi üstüne güneş batmıyor,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Beş kıtada kaç bin ocak tütüyor,
Kim bilir kaç milyon nabız atıyor,
Çünkü temelinde nabız yatıyor,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Ülküdaşım; hicret denen göç budur.
Bu dâvâ ki devlet budur, tac budur.
Bizi böyle birleştiren güç budur.
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Küfür gıyabetinde, küfür kastında,
Susma gardaş, ne kazandın sustun da?
Evliyalar duası var üstünde,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Türkiye de bu dâvâyı görmemiş
Köy kaldı mı hangi köye girmemiş?
Bir vilâyet varmı şehit vermemiş?
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Anadolu adlı bahçeye varsan.
Şehit çıkar şehit toprağı yarsan.
Şehit kanı damlar bir yaprak kırsan,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Vatanında mahkûm edilse bile,
Çok kalmadı Muhammedî menzile.
Bunda da hayır var hele dur hele…
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Biz zindana evveldende düşerdik,
Tabutluktan çıktık? Mamağa girdik.
Güneş görmez zindanlarda yeşerdik,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Ülküdaşım hiç canını sıkma sen!
Elem çekme, gam, kasefet çekme sen!
Kara kara bulutlara bakma sen,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Zaten hep hilâlin kaderi budur.
Arada önünde bulutlar durur.
Bir rüzgâr esti mi hilal kurtulur,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Bin çiçek açıyor biri soldukça,
Daha da gürleşir küfür yoldukça.
Yer yüzünde tek ülkücü kaldıkça,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Değiş-tokuş olur bir gün külâhlar!
Önünde eğilir bütün silâhlar.
Senin gardaş senin nurlu sabahlar,
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ.
Kâdir Mevlâm Başbuğ`umu sakla Sen!
Çilesini bu Arif`e yükle Sen!
Arif`in ömrünü Ona ekle Sen!
Ölmez bu hareket, ölmez bu dâvâ