Kan akmayan her iç savaşta yenişmeler zarar,
Bizi çoktan harcadı bak; aşka erişmeden zaman.
Unuttukça başlıyor değişmeler falan,
Anladım ki sevişmeler yalan…
Beni kurtarmıyor hatıralar ve 20’lik tütün,
Aşka yakıştıysan bozulmamalı ütün.
Hatırlasana; ben kokan tenin, tenimle bütün
Pişmansan, dudaklarımı gel de yüzüme tükür.
İlk bebeğimiz ayrılık, göz yaşların anne sütü
Hayat kokan saçınla ölü gezen bu dirimi süpür.
Güneş mutlu, Ay şen iken; yıldızım sanma sönük
Odamdayım mavi t-shirt’ümle salya sümük.
Hayat toz pembe, renkli renkli her şehir.
Seninle hep gözümde tek bir renkti her şehir.
İnan ki, inan ki pek direttim her şeyim.
İnan ki çok üzgünüm, siktir ettim her şeyi…
Şikayetim seninle yatmamaktan,
İçimde uyandığımız her binadan atlamak var.
Sende bakmadın şayet aşka alttan alttan ?
Sende bıkmadın mı acımı ikiye katlamaktan ?
Hiçbir şair ihanetle basılmaz,
Çünkü; bir şiir elli kadına yazılmaz.
Gel dedim gelmedin be, anladım ki nazın naz.
Üşüyeceksin, seni başka kollar ısıtmaz.
Dün gece annem ıslak yanaklarımı gördü,
Nacizane bu kalbimi kanatlarına gömdüm.
Seni bir türlü dayatmadı ki ömrüm.
Zamanında benden giden ayaklarını öptüm.
Arındım, çünkü bugünlerime yarındın.
Yalan değil, yarın değilim ki ben buna darıldım.
Unutmadım, unutamam ki; yanıldın.
Ölmedim ben, bil ki kokuna bayıldım.
Bende gelmek isterim, yanında yer varsa
Sende çekip gitme, ben ağlarım en fazla.
Yada bıraksam, bu şehri sel bassa
Ayılamam ki kadehlerde sen varsan.
Gittiğinden beri yüzümde ki desen ağlak,
Zoruma gitmez artık bana desen; ahmak.
Ne ben dinliyim bu aşkı,ne sen anlat.
Aynı hayat gibi boynunda nefes almak.