Yusuf Hayaloğlu Ayrılık Hediyesi
Ба рӯйхати навозиш илова кунед
Yusuf Hayaloğlu - Ayrılık Hediyesi ба рӯйхати мусиқии дӯстдошта илова шуд!
Yusuf Hayaloğlu - Ayrılık Hediyesi аз рӯйхати мусиқии дӯстдошта хориҷ шуд!
Барои илова ба рӯйхати мусиқии дӯстдошта, аввал ворид шавед ё сабти ном шавед!
Ворид шудан ё Ҳисоб эҷод кунед
Муддат: 06:38
Андоза: 6.09 Mb
Зеркашӣ: 21
Дида шуд: 125
Ворид шудан ё Ҳисоб эҷод кунед
Шарҳҳо:
Yusuf Hayaloğlu - Ayrılık Hediyesi Барои суруд шарҳ дода нашудааст. Шарҳи аввалро шумо нависед!
Агар сурудро писанд кунед, метавонед бо шарҳ гузоштан ба саҳифа дастгирӣ намоед.
Агар сурудро писанд кунед, метавонед бо шарҳ гузоштан ба саҳифа дастгирӣ намоед.
Yusuf Hayaloğlu Ayrılık Hediyesi Матни суруд
Yusuf Hayaloğlu Ayrılık Hediyesi Şarkı Sözleri
Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız doğmuş gökyüzü ay-aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım tenhasında gecenin
Avutulmamış bir ben...
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Bu da benden sana
Ayrılığın hediyesi olsun...
Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun...
Şimdi iyi niyetlerimi
Bir bir yargılayıp asıyorum
Bu son olsun be.. bu son olsun!
Buda benim sana
Ayrılırken mazeretim olsun!
Şimdi saat yokluğunun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın!. İşi-gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında sensizliğin
Hiç uyumamış bir ben...
Şimdi dişlerimi sıkıp
Dudaklarıma kanamayı öğrettim
Ki bu kızıl damlalar
Körpe yanağında bir veda busesi olsun
Bu da benden sana
Heba edilmiş bir aşkın
Son nefesi olsun..
Kafamı duvara vurmadan
Tanıyabilmek seni
Beyninin içindekileri anlayabilmek
Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
Bütün saatleri öylece dondurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun!
Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
Olsun be! ne olacaksa olsun!
Bu da benim sana
Ayrılırken şikayetim olsun!
Şimdi saat sensizliğin ertesi
Yıldız doğmuş gökyüzü ay-aydın
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu
Bir ben kaldım tenhasında gecenin
Avutulmamış bir ben...
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun
Bu da benden sana
Ayrılığın hediyesi olsun...
Soytarılık etmeden güldürebilmek seni
Ekmek çalmadan doyurabilmek
Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun...
Şimdi iyi niyetlerimi
Bir bir yargılayıp asıyorum
Bu son olsun be.. bu son olsun!
Buda benim sana
Ayrılırken mazeretim olsun!
Şimdi saat yokluğunun belası
Sensiz gelen sabaha günaydın!. İşi-gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında sensizliğin
Hiç uyumamış bir ben...
Şimdi dişlerimi sıkıp
Dudaklarıma kanamayı öğrettim
Ki bu kızıl damlalar
Körpe yanağında bir veda busesi olsun
Bu da benden sana
Heba edilmiş bir aşkın
Son nefesi olsun..
Kafamı duvara vurmadan
Tanıyabilmek seni
Beyninin içindekileri anlayabilmek
Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü
Bütün saatleri öylece dondurabilmek için
Çıldırasıya paraladım kendimi
Lanet olsun!
Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
Olsun be! ne olacaksa olsun!
Bu da benim sana
Ayrılırken şikayetim olsun!