Dursun Ali Erzincanlı Asrı Saadette Çocuk Olmak

Онлайн гӯш кунед

Asrı Saadette Çocuk OlmakDursun Ali Erzincanlı

Mp3 зеркашӣ кунед

Mp3 зеркашӣ кунед
Ба рӯйхати навозиш илова кунед
Dursun Ali Erzincanlı - Asrı Saadette Çocuk Olmak ба рӯйхати мусиқии дӯстдошта илова шуд!
Dursun Ali Erzincanlı - Asrı Saadette Çocuk Olmak аз рӯйхати мусиқии дӯстдошта хориҷ шуд!
Барои илова ба рӯйхати мусиқии дӯстдошта, аввал ворид шавед ё сабти ном шавед!

Ворид шудан ё Ҳисоб эҷод кунед
Муддат: 06:35 Андоза: 6.04 Mb Зеркашӣ: 28 Дида шуд: 164

Шарҳҳо:

Dursun Ali Erzincanlı - Asrı Saadette Çocuk Olmak Барои суруд шарҳ дода нашудааст. Шарҳи аввалро шумо нависед!
Агар сурудро писанд кунед, метавонед бо шарҳ гузоштан ба саҳифа дастгирӣ намоед.
Шарҳ:

Dursun Ali Erzincanlı Asrı Saadette Çocuk Olmak Матни суруд

Asr-ı Saadette çocuk olmak

Ümmü Halid olmak

Halid bin Said'in küçük kızı

Kırmızı bir elbise var üzerinde

Ve babasıyla beraber ALLAH(CC) Rasulü'nün huzurunda

Bu kız çocuğu Habeşistan'da doğduğu için Efendimiz, onu görünce;

‘Sene! Sene!'diye sesleniyor ona

Habeş dilinde ‘güzel kız' anlamında

Sohbet ilerledikçe Ümmü Halid,

Efendimiz'e daha çok yaklaşıyor

Ve bir ara sırtındaki Peygamberlik mührüyle oynamaya başlıyor

Halid bin Said hemen müdahale ediyor kızına

Ama Hz. Peygamber ona engel oluyor;

‘Bırak oynasın'diyor

Bir keresinde Efendimiz'e bir yerden kumaş gelmişti,

Arasında iki tarafı da işlemeli bir de elbise vardı

Bana Ümmü Halid'i getirin buyurdular

Ümmü Halid getirilince,

Elbiseyi ona giydirdiler ve iki kez;

‘Bunu giy üzerinde eskisin'dediler

Sonra da elbisede bulunan çiçek işlemesini parmaklarıyla göstererek ‘Ümmü Halid! Bak bu güzel, bu çok güzel'dediler

Asr-ı Saadette çocuk olmak

Abdullah, Ubeydullah veya kesir olmak,

Hz. Abbas'ın çocukları,

Fahr-i Kainat onları yan yana dizer,

Sonra karşılarına geçer ve

Kim benim yanıma daha önce gelirse,

Ona şunu şunu verecem derdi,

Onlarda koşarak gelir

Hz. Peygamber'in sırtına tırmanır

Göğsünün üzerine çıkarlardı

Hz. Peygamber'de onları öpüp bağrına basardı

Abdullah bin Cafer anlatıyor,

Çocukluğumda Abbas'ın oğlu Kusem ve Ubeydullah'la oyun oynadığımız bir sırada

Rasulullah yanımızdan geçti

Beni gördüklerinde şu çocuğu bana uzatınız buyurdular

Beni bineğinin önüne oturttular

Sonra da Kusemi göstererek şimdide şunu uzatınız dediler

Ve onuda terkisine bindirdiler

Sonra da Fahr-i Kainat başımı üç kere sıvazladılar

Her sıvazlamada da

EY RABBİM(CC) Sen Caferin yokluğunu çocuklarına hissettirme

Ve onun yerini Sen doldur diye dua ettiler

Asr-ı Saadette çocuk olmak

Hasan Hüseyin olmak

Efendimiz'in gül demetleri

Selman i Farisi anlatıyor

Bir gün Rasulullah'la birlikte oturduğumuz bir sırada

Ümmü Eymen gelerek Ya Rasulallah

Hasan'la Hüseyin kayboldular dedi

Hz. Peygamber etrafında oturan bizlere

Kalkınız ve oğullarımı arayınız buyurdu

Ve herkes bir tarafa dağıldı

Ben de Hz. Peygamber'in gittiği tarafa yöneldim

Bir dağın eteğine kadar geldik

Bir de ne görelim

Hasan'la Hüseyin birbirlerine sarılmış uyuyorlar

Hz. Peygamber onların yanına gitti

Onları birbirlerinden ayırdı

Yüzlerini okşayıp şöyle dedi

Annem Babam size kurban olsun

Siz ikiniz ALLAH(CC)katında ne kadar değerli ve şereflisiniz

Sonra da birini sağa öbürünü de sol omuzuna aldı

Onları böyle görünce ben dedim ki

Cennet sizlerin olsun ne güzel bir bineğiniz var böyle

Rasulullah da şöyle buyurdu

Ama onlarda ne güzel binicidirler

Asr-ı Saadette çocuk olmak

Ümame olmak

Hz. Zeyneb'in küçük kızı

Efendimiz'in bir başka gülü

Fahr-i Kainat onu çok seviyor

Ve namaz kılarken bile onu yanından ayırmıyor

Öyleki ALLAH(CC)Rasulü namaz kılarken Ümame onun sırtına biniyor

Rükuya eğildiği sırada Efendimiz onu yere indiriyor

Kalkarken de yine dedesinin sırtında

Ve bir gün oluyor Ümame hastadır

Ve bu hastalıktan kurtulamayacaktır

Hz. Zeynep Babasının gelmesi için haberci gönderir

Hz. Peygamber torununu son kez görecektir

İçeri girip Ümame'nin yanına oturunca

Ümame hemen dedesinin kucağına çıkar

Ve ona sokulur

ALLAH(CC)Rasulü onu bu halde görünce

Gözlerinden yaşlar boşalır

Şefkat ve merhamet nazarıyla dolmak

Veya Asr-ı Saadette çocuk olmak