Yorulmak, bir kavgaya dahil olduğunda oradan korunmak, yapmak istediklerin varken bir anda oradan kovulmak…
Çok basit bazen sokaklarda bulunmak ya da yolda bir çevirmeye denk gelip haksızca içeri alınmak
Even ben oradaydım
Hepsini gördüm!
Üstümde kirli pantolonum ve parkam, bağları kördüğüm
Bilmediğin bir yolda gezerken kaybolmak kadar sinir bozucu yaşarken, hiç kimseyi şaşırtmaz öldüğüm
Bak koçum!
Tanıştığın herkes farklı bir denklem
İlk etapta hoşuna gider gözlerinde uçan o renkler…
Bilmezden gelmiş gibi yaparsın ama o bekler ve emin olduğunda elveda, uçurumdan bir tekme!
Onları boşver sen iyiye odaklan yoksa medet bekleyeceksin çıkmayan her lanet sokaktan
Ve en sonunda aldatılma hikayeni duyarsın bir zamanlar severek öptüğün bir çift dudaktan
Hiç soruyor musun kendine, ben neyim? diye
Kimin hayatına ne kadar dahil olabilirsin diye
Ve zaman akar kaybolur bir bok kalmaz geriye
Bize bahşedilmiş bir hayat var!
O da bu müziğe kafiye…
Yanıyorken şehrin ışıkları, arıyorken beni kalpsiz aşıklarım…
Geri dönmem!
Oynamaktan bıktım bana gerçekleri gösterin!
Bir sözüm var!
Bir daha asla eğilmem bana gerçekleri gösterin…
Ben yorgunluğumu ölüme teslim ettim
Bir kadeh parladı
Bir kör bıçak tuttum elimi kestim
Acıyı sahiplendim, ruhum galip geldi
Bedenim çürük bir elmaydı, kurtlar şahitlerdi…
Dünya sabitlendi, insan sahiplendi, fesat caiz dendi, haksız haiz dendi, susana alkış, kusana pislik dendi…
Evet Hitler ölmüştü lakin yerine Yezit geldi…
Planlamayı bırak!
Tükettiğin kadar tükettin
Elde ettin, ettiğin değer verildi sen laf ettin
Yetti kibrin!
Seni öven tüm hayatları yücelttin
Ve film bitti…
Çünkü kafama sıkıp gittim!
Vurduğum bir ketti kendime, bir seddi derdime…
Bir ceddi kul diye, bir ceddi zul diye ayırdı aliye
Bir cariye tüm hayallere sebepti
Bir huriye tapındı insan aslen!
Bu da yazıldı tarihe…
Ve helada unuttuğum silahı kalleşler aklıma getirdi
Gittim aldım!
Benim için belki de bu ilk gösterim
Yüreğim güçlü, nefesim taze ve ilk repliğim :
Oynamaktan bıktım bana gerçekleri gösterin…