Dursun Ali Erzincanlı Mekkenin Fethi

オンライン再生

Mekkenin FethiDursun Ali Erzincanlı

MP3ダウンロード

MP3ダウンロード
プレイリストに追加
Dursun Ali Erzincanlı - Mekkenin Fethi がお気に入りに追加されました!
Dursun Ali Erzincanlı - Mekkenin Fethi がお気に入りから削除されました!
お気に入りに追加するにはログインしてください!

ログイン または アカウント作成
時間: 08:17 サイズ: 7.60 Mb ダウンロード数: 19 再生回数: 110

コメント:

Dursun Ali Erzincanlı - Mekkenin Fethi この曲にはまだコメントがありません。最初のコメントをあなたが残してください!
曲が気に入ったらコメント欄に投稿してページをサポートできます。
コメント:

Dursun Ali Erzincanlı Mekkenin Fethi 歌詞

Her şey bir şiirle başladı

Peygamber huzurunda okunan bir şiirle

Kızgın kum fırtınalarından

Adem vadisinden kopup gelen bir şairle

Ardında kırk süvari

Ve alev alev yanan gözlerinde ihanet haberleri

Bu şair, huzaa kabilesinden Amr bin Salim'di

En üst perdeden okudu şiirini

Ve gözlerini kırpmadan dinledi Nebi;

Kureyşîler sana verdikleri sözde durmadılar

Hudeybiye'de seninle yaptıkları misakı bozdular

Bizi Vetir'de

Kendi yurdumuzda gafil avladılar

Benim kimseyi yardıma çağırmayacağımı

Çağıramayacağımı sandılar

Dedi ve durdu

Şair ağlıyordu

Peygambere çevrildi tüm gözler

Ve o an tutuldu nefesler

Sahabenin başları yere değiyordu

Çünkü mübarek alınlarındaki damar belli oluyor

Peygamber celalleniyordu

Ey Nebi!

Allah'ın kullarını yardıma çağır

İçlerinde Allahın Rasulü de olsun

Yapılan zulme, öfkesinden renkten renge girsin

Ve büyük bir ordunun başına geçip

Denizler gibi köpürerek akıp gelsin

Şiir bitmişti

Şair de bitmişti

Gözler hâlâ peygamberdeydi

Allahın râsûlü, ridasını toplayıp ayağa kalktı

Ve sahabe ayağa kalktı

Şimdi konuşan peygamberdi

Eğer kendime yardım ettiğim şeylerle

Huzaalara yardım etmezsem

Ben de yardım görmeyeyim

Varlığım kudret elinde olan Allah'a andolsun ki

Kendimi ve ev halkımı koruduğum gibi

Bunları da koruyacağım

Şimdi haber salın yeryüzüne

Allah'a ve Ahiret gününe iman edenler Medine'de toplansın

(Medine'de toplansın Medine'de toplansın)

Medine dağlarında savaşın ritmi

Sokaklarında peygamber sessizliği

Konuşmuyor nebi

Hane-i saadet'te kılıçlar bileniyor

Hane-i Saadet'te zırhlar temizleniyor

Ve şehirlerin anası gülüyor

Mekke-i mükerreme gülüyor.

Gül ey Mekke! Gün senin günündür

Gün senin fetih günündür

Gül ki, bu dönüş sanadır

Baksana

Dün bağrından koparılan yiğitler dönüyor sana

Erak topraklarını savuran rüzgar dönüyor önce

Ardından büyük bir birlik

Başlarında Halid bin Velid!

Arkadan ey Mekke

Senin topraklarında yaşarken

Rabbim Allah'tır dedi diye sövülen

İşkence gören

Her tarafı kıpkızıl kurban taşları gibi

Kan içinde kalan muhacirler geliyor

En önde Zübeyr bin Avvâm geliyor

Hani sekiz yaşında müslüman olan

Hani onbeş yaşında senden koparılan

Amcası onu bir hasıra sarmıştı hani

Ateş dumanına tutmuştu

Küfre dönsün diye

Ama o dönmedi küfre

Ve peygamber yıldızlarından biri olarak

En önde sana dönüyor ey Mekke

Sonra bir bölük halinde beni gıfarlar geliyor

Bayrakları Ebu Zer Gıfari'nin elinde

Şu müslüman oluşunu Kâbede ilan edince

Bayılana kadar dövülen Ebu Zer geliyor

Eslemler geliyor bölük halinde

Müzeyneler bin kişilik alayla geçerken çölden

Tekbir sesleri geliyor göklerden

Ey Mekke başka kimi bekliyorsun söyle

Hazreti Hamza'yı mı?

Musab bin Umeyr'i mi?

Onlar

Şehitler ordusuyla tebessüm ediyorlar sana

Ve baksana

Gözleri ışıl ışıl

Sana yaklaşan ve tozu dumana katan

Bir alayı seyrediyorlar

Kapkara bir taşlığı andıran bu alay da kim

Bir hareketlilik semada

Bunlar ölüme susamış savaş erleri Ensâr

Ve en ortada simsiyah sarığıyla Yâr

O an Peygamberler ayakta

Melekler ayakta

Şehitler ayakta

Ey Mekke Kalkabilirsen sen de kalk

Çünkü gönüllere safâ geliyor

Hazreti Muhammed Mustafa geliyor

(Hazreti Muhammed Mustafa geliyor)

Sekiz yıl geçti aradan

Sensiz tam sekiz yıl geçti

Gittiğin gece

Uzaktan dönüp Kâbe'ye bakınca

Mekke demiştin

Sen benim için bütün dünyadan daha değerlisin

Ama senin insanların beni rahat bırakmıyor

Deyip gitmiştin

Yıldızlar da seninle birlikte gitmişti

Kapkaranlık geceler kalmıştı ardında

Mekke öksüz kalmıştı

Ve Mekke çocukları

Çocuklar hep

Sümeyye'nin toprağa düştüğü yerde oynadı

Habbâb bin Eret'in ateşe atıldığı yerde oynadı

Hane-i Saadetin üzerinde

Sevr mağarasından kalma güvercinler bekledi seni

Kâbe-i Muazzama'da namaz kılışını özleyen Hârem

Haticetül Kübrâ'nın hatıraları

O gül kokuna hasret kalan sokaklar bekledi seni

Şimdi Kasva'dan inmez misin Ya Rasulallah

İnmez misin ki

Ayaklarından öpsün mekke toprakları

Ve kaldırmaz mısın başını ki

Nur çehreni seyretsin âlem

İşte Rasulullah'ın nur yüzü göründü

İşte Rasulullah bakıyor

Başında yemen işi simsiyah bir sarık

O Alnındaki nura kurban olalım

Rasulullah Kâbe'ye bakıyor

Ve işaret ediyor Hz. Bilâl'e

Bilâl, Kabe-i Muazzamâ'nın üzerinde

Şimdi Bilâli dinlesin yer ve gök

Allahu ekber Allahu ekber...