Her köşe başında bir sene bıraktım,
O zaman sokakta hanginiz vardı?
Sürekli aklımla harbederken ve hep sonunda ben kaybederken... ha?
Yalan oldunuz, hanginiz kaldı?
Korkak ben oldum, abici siz.
Ama yok yere annem yaslar tutmadı,
Sırayla gidecek daha niceniz lan.
Şaştı helaliniz haramınız,
Yok kendinize bi tek sevabınız.
Belinize makine takıp gönderen itlere kulluk ettiniz, hesabınız çok!
Mahşer günü karşıma çıkın da yüzünüz kalırsa helallik isteyin.
Bu şehir pis değil siz lekelisiniz, geç değilse teneşire gelmeden gidip temizleyin kendinizi...
Hay sikeyim derdinizi!
Devlet memuru maaşı için devlete paket oldunuz,
Bedel mi sizinki?
Uyardığımda bana siktir çektiniz, eyvallah dedim sürsün şekliniz.
Kendinize yalan söylemeyi kuzen daha ne kadar sürdüreceksiniz?
——————-
O yüzden çıkıp kader demeyin asla,
tek sizi mi fakir yaratmış Allah?
Hayat zordu tabi yokken paran,
Ama sizinki düpedüz banknota tapmak.
Artık ne yemin ne tövbe paklar.
Kabarmış sicil, şifanız haplar.
Bırak erkekliği belindeki silah patlasa sadece kafanda patlar!
——————
Noldu şimdi? Kara kara düşün,
O marifet sandığın karakola düşüp.
Sana acıyan namert olsun düşürdün aileni ele güne küçük.
Mazlumun ahına yetmedi mi gücün?
Demedim mi bu şehir boğacak hepinizi?
Yap çakallığını üç gün sürmez bi’ araba dört kişi soracak evinizi.
Kaçacak tek yer mezarlık olunca, güvendiklerin namazını kılmaz.
Yapışır boğazına gitmem bilir o yüzden istanbul beni yutmaz.
Değil hatrım selamım olmaz,
Bela aramayan belayı bulmaz.
Ezanla doğar insan reis ama dibinde okunan selayı duymaz.
Kendime bile kalmamışım ben
Derdi ipe dizip sallamışım len.
Yokuş aşağı hızlısınız tabi tümsekli yolda gelme peşimden.
Ucuz şarap pahalı dostluk demiştik ,
Biten şarap mı dostluk mu?
Gider herkes, biz kalırdık hani?
Lafta mezara kadar hepsi dostumdu.