Yağmur kokulu bir ayrılık günüydü
Ettiğin küfürler kadar,
acıtmadı canımı vurduğum serçe parmağım.
Nedensizce bağırıyordun.
aklımda kalan tek cümle?
gelip seni orda öldürürüm diyordun..
Sahi beni öldürmek için bile olsa
bir kez olsun gelirmiydin kapıma
ölüm vuruyordu sanki soluma
titreyen bedenimle'Git' dedim
sessizce 'Git'
Bavulunu Toplamış birine
nasılda 'kal' diye bilirdimki
Ben her gece benim Olmayan birinin
Başkalarına Gülüşünü izliyorum
Onun Umrunda Değil diyormuş
Ah be...
Sırf 'çok yaşa'Demesinler diye
hapşurumu tuttuğum günleri biliyorum
Bu gece yine uyku tutmadı
Annemin geç oldu demesiyle irkildim
Saat kaç olunca geç oluyordu?
O gitti.....
Çok geçler olmamışmıdır?
Neyi,nasıl anlatırım ben şimdi
Kapına gelip, dışarı çıkmayışınımı?
dokunmadığın için kırılan
saçlarımı mı?
mutsuzda olsak
hep yan yana olalım derdin.
Gittin...
Mutsuzluğu sırtıma bindirip gittin
inkar edemem
vardı benimde hatalarım
Ben bu yüzden hala kalbimi
İntahar ederken yakalarım
Senin yüzün bile kızarmadı
Kendime acıdım Bu daha da acı...
Yanlız kalacaksın
Yanındaki gidince O bir kaçı
Gittiğin için değil
Başkalarına değiştiğin için
Afedemiyorum seni...
Beni kırılan hayallerimden
Tek başıma Özür dilemek,
zorunda bıraktın..
Neden giitti..? Diyenlere
İhanet etti demek zorunda bıraktın.
Giderken dağıttığın can kırıklarını
Toparlayalı çok oldu..
Kalp kırıklıklarınını toparlıyalı
Lütfen bir daha gelme
Hatta yalvarıyorum..
Bir yerlerde karşıma bile çıkma..
Kırgınlıklarımı,
yapıştırıyorum geçsin diye..
Sanada hakkımı helal ediyorum.
Öbür tarafta helallik bile olsa,
karşıma çıkma diye..
çımka diye...