Verse 1:
Rüzgar, estikçe güldürüyor fırtınalar
Delik deşik, sana arkamı döndüğüm şu sırtıma bak
Sanırım şu halimden artık, bıktı babam
Yirmi yıllık o inşaatı, bir günümde yıktılar ha!
Sanıyorlar derdimiz yok, hiç ordan bakıp
Üç yıldır sahibine isyan eder iç organlarım
Elde şarap kadehi, manzaran, gavur medresesi
Maalesef annemden yüksek çıkıyor artık evde sesim
Sabaha kadar oturup eğer akşama dek uyuyorsan
Bir saniye öncesinden pişmanlık duyuyorsan
Aklına gelen tüm boklar, gelip bir gün buluyorsa seni
Gurur yerinde duruyorsa sevin
Tepemde kalkmamı, bekliyorsa ayaktakiler
Ölenlerden ne anlar ki hayattakiler
Koluna bir çizik attın da hep derin mi gitti?
Yeni bir sayfa açıyorken defterin mi bitti? Ha!
Nakarat:
Baksana dünya masalı anlatıyor
Kapkara dünya hastalık az kalıyor
Bedenim yerlerde bir sana şans tanıyor
Sebebi her yerde insana rastlamıyor
Alttan alma bu kaderine yenilen
Ömrümü geri ver
Görse şu halimi kesin bana biri deli der
Ben, gülüyorum yeniden
Verse 2:
Güldüğümde çıkan gamzelerime beton döktüm
Bugün mü? Yarın mı? Ne zaman ölüm? Net ol ömrüm
Bıkıyor mu insan boşu dolduran o hancılardan?
Ciğerlerimde tarifsiz sancılar var
Affeder be tanrı bir gün belki bizi
Elimde mezarından kopardığım gülün dikenli izi
Anason karıştırdığım su dolu güğümleri
İnceldiği yerden koparsak düğümleriz
Gururum ayaklarının paspası
İsterim üstüne senden başkası basmasın
Neden hep az kalır saç telinde asması?
Doktorum hastalık ilaçları tasması
Nakarat x2:
Baksana dünya masalı anlatıyor
Kapkara dünya hastalık az kalıyor
Bedenim yerlerde bir sana şans tanıyor
Sebebi her yerde insana rastlamıyor
Alttan alma bu kaderine yenilen
Ömrümü geri ver
Görse şu halimi kesin bana biri deli der
Ben, gülüyorum yeniden