Artık sılamıza bir dönüş oldu
Kimi yoldaş oldu kimi eş oldu
Üç beş günlük hayat cümle düş oldu
Günler tez tükendi yel gibi gitti
Sarây oba çadır bir hayâl bize
Hayât-ı dünyâdır hep vebâl bize
Hulûsî sarmadan nev-nihâl bize
Gonca güller soldu kül oldu gitti
Dilde pinhân etdim öz hayâlimi
Baş ağrıtır desem kîl ü kâlimi
Hulûsî söylesem hasbihâlimi
Altmış dört sene bir yıl oldu gitti
büklüm müklüm dökülen güzelim saçlarına
lale sümbül ekilen dağın yamaçlarına
beyaz pembe tomurcuk gülün ağaçlarına
mahmur gözlerle bakıp hayran olasım gelir
keklik gibi naz ile yürüyen ayaklara
bülbül tek avaz ile söyleyen dudaklara
kadir gecesindeki doğan o şafaklara
karşı düşüp ayakta kurban olasım gelir
ormanların koynunda serin çağlayanlarla
Bir güzelin aşkıyla özün dağlayanlarla
her seherde hak için hazin ağlayanlarla
bende canı gönülden giryan olasım gelir