Turgut’un şiiri, martının kadını
Bugün bir üzüldük adamım
La acaba mutlu mu olacağız derken yine hüzün yakaladık
Her zerrene hayran görünür
Aslında ayran gönlü
Susarsam olmaz, konuşursam daha bir kötü
Alışkın olduğumuz duygu bunlar
Ama hâlâ neden zor uyku bulmak
Hayatta hep derim fedakâr olun
Bende acıya bile sadakat olur
Kimisinin ruhu estetiktir
Bir psikoloğa bile pes dedirttin
Maskeler indi, düzen bitti
Çok çirkinsin ama güzel gittin
Ben nasıl nefes alacağım ama sen böyle yalan kokarken
Her nasıl geçecekse geçsin hadi
Pencereler üzgün, yağmurlar kör oldu
Karaköy soğuk bugün ve her yerindeyim ben
Ağlamam ben anla
Yıkılsın binalar…
Kötü gözüküyorsun Barış Bey oğlum
Böyleyim alış Beyoğlu…
Neyse tanışmış olduk; birkaç günaha karışmış olduk
Bilemiyorum yeterli miydik?
Sarılsak geçer gibiydi
“Ben seninle güzelim” dedin ve bu bir ömür geçer gibiydi
Ben, sen vardık ama bir biz yoktuk
Yalancı olmak da bir vizyondur
Hâlâ hayret ediyorum nasıl bir illüzyondun
Gör artık uyan! Bu, dümen oğlum
“Dört katlık rüya?” Bugüne ne oldu?
Dün kalptik güya, bugün ‘el’ olduk
Damlaya damlaya çöl oldum
Ben nasıl nefes alacağım ama sen böyle yalan kokarken
Her nasıl geçecekse geçsin hadi
Pencereler üzgün, yağmurlar kör oldu
Karaköy soğuk bugün ve her yerindeyim ben
Ağlamam ben anla
Yıkılsın binalar…