Fermanım yazılsın,izni var bu maruzatın
hünkârın ellerinde kırılmaz ki yadigârın
biri dolu,biri boştu malum bardağın
ve koştu dört nalından ikisi boş çıkarsa siz yanın
her tanım gereksiz üstü kapalı duran sayfadan
söyle kaç kalem yeterdi beni bugün de karalasan
bıkmadın mı aynı gemide boşa kürek sallamaktan
duymadın demek bu şanı kulaklarda çınlamaktan
sen o küçük hırsına yenilensin canım
niye benim etrafımı değişenler sarıyor
ben kurtulamıyorum
duvar üstüme gelse de göremiyorum
sebep aynı fakat sonuç aynı değil
e bazen yükü omzuma alamam ben
biriken umutlar hep hikayede kalır
ama son rüyada bile gülemem ben
-Nakarat-
Ben biR misalimi kullanırım
acıma yok senin içinde zerre kadar
bilmezdim umutlar birikiyor
bak yılmam bu diyardan göçene kadar
sen taşı bana yük olan biri var
yüz yok bu günahkarın avazı çıkar
sonu belli değil emaneti bana sar
hünkâr fermanını yazana kadar
(ferman elimde yaz yaz
tarihi baştan yaz hadi yaz yaz)
-Nakarat-
Takip eden bilir efendi kim canım
önce bi kalbini pastan sil
sen nerdesin ve ben nerdeyim
bunu görememek ayıp olur baştan bil
bana böyle bi tavizi vermezdin
o zor yolları aşmaya gelemessin
hiç usanma çalış ve de kendine yet
kabahat benim gözümde büyümezdin