Parçalanıp bütün olmayı dene, geceler verem.
Sildim sandığım anılar kene gibi;
Karaladığım bütün hecelerdeler.
Hep tek kalıcam neşelenmeden.
Neyse;
Birileri kalbimi deşer, elleme.
Artık lüks bir hayalim bile yok inan ki.
Az uyusam saatim 5’e gelmeden.
Yeter! Yeter ki yetsin, ne telkin etsin biri beni.
Nasılsa koştum peşinden hep bi nedensiz.
Yok ilahi, adaleti mevsim ben’i sevmedi; kışlar.
Kışlar! İzledim öylece dıştan.
İnan ki sadece öyle izledim dıştan.
Bu durum nasıl bir paranoya
İner gökkuşaklarıma kara boya.
Demek isterdim sana sayanora.
İçten bir gülümsemene kadar o da.
Nakarat:
Yok yarınlarım, peşimde dünya!
Alacaklı bir idam sehpası,bana kalan.
Ölüm, senden sonrası.
Nasıl, nasıl yaşanır söyle?
Kurulamadan huzura; soframız.
Kayboldum! Der gibi baktın “Pusulan olmasın!”
Derde koşamıyorum, dizimde yara bereler.
Bir adım daha atma sakın; sana gelemem.
Dönerken her gün etrafımda dalavereler.
Bu son gecem, daha da sabah edemem
Verse 2:
Bazen bırakıp gitmek var diyorum.
Pencere kenarından;
Seni düşleyip attığım her adımdan
Pişman mıyım diye düşündüğüm oldu.
Düşündüğüm oldu, olmadı yani!
Geceler soramadı halimi,
Zorladım elimde valizle
Çok kere mesafe yokladım.
Olmadı kahretsin!
Dön yine başa; sıfır! Elde kalanla ne yapacağım?
Hikayeme nereden başladım;
En güzeliydi rahat bir nefes gibi teslim oluyordum huzura.
Elimde ne kaldı? Bir dal sigaraya kibrit cehennem olur.
İşte bu yüzden gittin; yerinde kaldı benimle buzullar.
Yine de yerin çok başka bende.
Kalbimdeki taştan her yere bir baksana dümdüz kalmış.
Çıkıpta kurdun resmen baştan evler.
İnan ki gelmiyor kaçmak elden, nasıl düşlerim ki başka yerler?
Buradan uzaklaşıyorsan; o diyarda kurduğun aşka gelmem.
Nakarat:
Yok yarınlarım, peşimde dünya!
Alacaklı bir idam sehpası,bana kalan.
Ölüm, senden sonrası.
Nasıl, nasıl yaşanır söyle?
Kurulamadan huzura; soframız.
Kayboldum! Der gibi baktın “Pusulan olmasın!”
Derde koşamıyorum, dizimde yara bereler.
Bir adım daha atma sakın; sana gelemem.
Dönerken her gün etrafımda dalavereler.
Bu son gecem, daha da sabah edemem