Gidişat zor, silahlı soygun gibi
Ama hayatsa baya zengin gibi
Yaşıyorum onu fakat dengim değil
Bazen rengim gri
Çoğu parası olsa da engin değil
Hislerimde bi' şeyin gerginliği ama maalesef derdim değil
Ben yerimse belli mi bilemediğim
Kazanmayı bilip de yenemediğim
Aşk olmayan hisleri sevemediğim
Merhamet denen şeyi dilemediğim hiç
Kaldı mı elemediğim? Dedi: "gidiyo' bak uğruna ölemediğin."
Dedim: "Gelmesin uğruna ölemediğim
Hatıralarım var gidemediğim daha"
Yollar düğümünü çözemediğim
Aşk kokan şehirleri dizemediğim
Sonsuz diyarlarımı gezemediğim
Bazen ehlimi bilemediğim
Haksızlığı bi' türlü silemediğim
Bilirim bu hayata hediye değilim
Ama belli bak hiç eğilmediğim
Kalk, kalk
Yalan hediye gibiyken
Bak, aşk zamana teneffüs ziliyken
Yak, beni yak özgürlüğe alevim diriyken
Ama bak, bana bak nasıl olacak hepimiz deliyken?
Bana yol söyle, bu ne iş böyle?
Bana yol söyle, bu ne iş böyle?
Paraya robot olur hırsın
Ara ki bulasın bi tılsım sonra
Kimisi boş biri kimisi hırsız
Kimisi şans diler ki onu kırsın
Kimi şanssız gezerken
Kimi, kimi hırsız gezerken
Yollar atığ yöne çekerken
Bulduğunu saklamayı bilmez
Kimi düşleri ezerken
Kimi boşluğa eserken
Zaman dilediği gibi dizerken
Kimi önünde gezen yüzleri görmez
Sıkışır bu hava patlar, patlar
Görünür gerçek yakışıklı yalanlar söyler
Yakınır bi' baba anlar anlar görünür ama
Geçmişini dinlemeyi bilmez
Yalanlar evi gibiyken
Kalansa zamane teneffüs gibiyken
Bana yol söyle, bu ne iş böyle?
Bana yol söyle, bu ne iş böyle?