"Kağıttan gözyaşlarımı astım penceresizliğime.
Öyküsüzlüğümü içiyorum su niyetine.
Gecenin karanlığını sıvazlıyorum
Senin gözlerin diye.
Olmuyor,
Dudaklarındaki hiçbir cümleyle yıkanmıyor
Toz toprak kokan düşsüzlüğüm.
Sevda alfabesine adak diye niyetlenmiş
Hiçbir cümlede sevdaya kurban edilmemiştim oysa.
Yalnızlığın kollarında can verdi sevdam.
Körpe umutlarımın paçalarını sıvazladım,
Usulca yatırdım musallaya yüreğimi.
Kendi ellerimle kefenledim cümlelerimi yokluğunla ve
Saf tuttum kendi cenazemde,
Sevda niyetine.
Sana ait tüm cümlelerimi ezberden son kez okudum.
Önce sensizliğe,
Sonra varlığına selam verip
Helalleştim yüreğinle.
Ve bir ikindi vakti kendi ellerimle
Yalnızlığının kara toprağına defnettim
Yarım cümleyi geçmeyen sevdamı.
Aşkın ruhuna bir yalnızlık daha.
Helal-i hoş olsun.
“ Başın sağ olsun yüreğim “
Ayrılık sağ olsun..."