Birtanem;
birtanem son mektubunda başım sızlıyor
yüreğim sersem diyorsun
seni asarlarsa seni kaybedersem diyorsun yaşayamam
yaşarsın karıcığım yaşarsın
kara bir duman gibi dağılır hatıram rüzgarda
yaşarsın kalbimin kızıl saçlı bacısı
en fazla bir yıl sürer yirminci asırlılarda ölüm acısı...
ölüm bir ipte sallanan bir ölü
e bu ölüme bir türlü razı olmuyor gönlüm
fakat emin ol ki sevgili
zavallı birinin tüylü siyah bir örümceğe benziyen eli
geçirecekse eğer ipi boğazıma,
mavi gözlerimde korkuyu görmek için boşuna bakacaklar nazıma
ben alacakaranlığında son sabahımın
işitilmemiş bir türküyü duyacak
dostlarımı ve seni göreceğim gülüm!
ve yalnız yarım kalmış bir aşkın acısını toprağa götürecek
karım benim iyi yürekli altın renkli gözleri baldan tatlı arım benim
nediye yazdım sana istendiğini idamımın
daha dava ilk adımında ve bir şalgam gibi koparmıyolar kellesini adamın
haydi bunlara boş ver
paran varsa bana bir fanila bir don al
tuttu yine bacağımın siyatik ağrısı
ve unutmaki daima iyi şeyler düşünmeli mapusun karısı.