Sabahın beş buçuğu uykusu bal çala
Bir nefretin kırık senfonisidir alçalan
Kalbimi sımsıkı bağlar gariban kancalar
Ve sonra nefret dolusu parçalar
Yüzümde renk yok siyah beyazdı türküm
Ve ürküten sabahın derin gecesinde,
Bu fakir sofrasına imreniyor kürkün
Bir zengin aşkı asla satın alamaz çünkü
Yoksul mahallemin gururlu parkeleri
Güneşi istiyorsan umudu evine parkederim
Büyük bir taaruzun tam ortasında kayıp gamzelerin
Herkes savaşsın biz inatlarına dans edelim
Ben öyle rengarenk kitaplarda okunmam
Yine de bazılarının sayfasında kokum var
Yaralıyım, yüreğim nasip aldı okundan
Her şeyimi al, sevdama dokunma
Nakarat x2:
“Gülüm anla beni” demiştim hatırlar mısın?
Hüzün, ciğerlerine pişmanlığı dolduran sızı
Ve aynı yerde aynı havayı soluyorken de,
Neyse artık buralar beni kandıran kısım
Verse 2:
Sabahın beş buçuğu, maddiyatsa huzur
Bir rezidansın üst katında züppenin havuzu
Koftiden ışıklar gözünü boyuyor kurt, kuzum
Aşk dolu bir eve küveti değişir bornozun
Snapler, resimler, aşka bu desinler
Bu seni yazdığım son albümün ölüm turnesinden
Ve nasıl düştün öyle gönlümün tepesinden
Bir kuş paraya kaçtı sevda kafesinden, yazın.
Bu yağmur öfkeme denk dindiremezsin
Tertemiz duvarlarını kirletemezsin
Çünkü her tuğlası yeşilçamın mutlu filmleri bilemezsin,
O evi kurdum sen giremezsin
Ben öyle rengarenk filmlerde bulunmam
Yine de bazılarının sahnesinde tozum var
Kiremitli ev masum, o kürklü pozundan
Ama beğenmediysen yüzüne tükürdüğüm pozum var
Nakarat x2:
“Gülüm anla beni” demiştim hatırlar mısın?
Hüzün, ciğerlerine pişmanlığı dolduran sızı
Ve aynı yerde aynı havayı soluyorken de,
Neyse artık buralar beni kandıran kısım