Sen yalnız tek başına olsan pek çok şeyi halledemezdin
peşine kaktüsler takılırdı ve bir takım doğa olayları
ben bir on yirmi yaş falan daha çocuk olsaydım
kaldığın kliniğe atımla dalıpkaldığın kliniğe atımla dalıp
seni oradan çıkarırdım
birileri arıza çıkarırsa babama havale ederdim
babam onları oyalarken biz güneye doğru at sürerdik
iki yanımızda alamancılar kızılderililer maskülen şerifler
yüzüne boyalar sürerdim herkes seni çirkin zannederdi
bir bana güzel güzel gülerdin öylece sınırı geçerdik
Sen yalnız hayalimdeki kadar güzel ve hesapsız olsaydın
ben geri kalan hesapları öderdim masadan kalkardık
kalkarken bağırırdım değerli tabiat ana ve konsey üyeleri
rakıyı ve şiiri birbirleriyle nişanlayın
ve açın kliniğin kapısını ve bizi rahat bırakın
bakın daha fazla uzatırsanız sizi babama söylerim
benim babam kasabanın en tekinsiz adamıdır
akıllı olun!
Birileri beyazların çok ulaşamadığı yerlerde
insanların sadece yaşlanınca öldükleri
devleti ve kederi odalarına almadıkları
sınırın ötesindeki o yere dair bir şeyler yazmışlardı yalan söylemiş olamazlardı acaip kalındı o kitap
ayrıca atım şahitti ve çalılar daha ne olsun
Sen yalnız en az benim kadar yalnız olsaydın
derdim ki salla kuzum n'apacaksın kalabalığı
atla atımın terkisine güneye doğru gidelim
lakin!
senin başın kalabalık
benim atım yaşlı
babam koah
bana güvenip yola mı çıkılır hiç
beni siktir et
sana yazık