düşündüğümden ibaretsem
başıma ne geldiyse kendiliğimden
ufak bir pürüz var, zamanlaması nüktedan
etrafı toz duman bırak ulan bırak, fark etmez
şaşırmadım bile yansımamın gülmesine
vardım olağaniçi tezatlarım malum ülkesine
aldırmamak ne mümkün rüzgarların güftesine
bir çiçek kopardım, gerek yoktu ölmesine
sakinim, hata bir
doğrularımı telafi edememekten müzdaribim
susmak hiç fena değil
tereddütsüz kararsızlık ödünç kefaretim
siz özgür iradeye köle, ben gayri ihtiyariyim
göz kuyum ücra biraz tavrım küstah
babadan yadigar kötücüllüğe zaafımız var
yıkıldı dağlar saygısından
dönmez oldu devran, bu nasıl bir tezgah?
huzursuzluk yeni moda, rengarenkti sözüm ona
nostaljik bir patikadan heyheylerim geliyorlar
karartısından öc alanın güneşi ölü doğar
aksini yaparsam geceler bana da gönül koyar
düşündüğümden ibaretsem
başıma ne geldiyse kendiliğimden
ufak bir pürüz var, zamanlaması nüktedan
etrafı toz duman bırak ulan bırak, fark etmez
öyle bir an geldi ki çıkardım maskemi
sansürsüz seyrettim alemi içerken kahvemi
tükettim ankara, samsun ve eskişehrini
hayat çelişkiyle ödüllendirir kendinden eminleri
kafamın duvarlarına çarpar geçmişin delayleri
sanki gaip ile düşük frekanstan iletişimdeyim
mevzular netameli
artık odada flanörlük mesaimiz, hay sikeyim
vurgusuz ses tonunda boşvermişliğin arpeji
halbuki çıldırmak en akla yatkın tepki
zamanın akmamaktır gizli faaliyeti
değil ki dakikliğim olağaniçi