Sana harman yakın olmak…
Deli gönlün beni almaz
Bir zamandan gelir hikayeler derim "Anlat bana durma"
Sense "Bir anlamı yok" dersin
"Sadece bir kaç palavra"
Bense "Yok anlamı çok" derim
"Hadi anlat bana durma"
Evveli var tüm hayatın zemheri yalnızlık gibi
Bir hayal doğurdu dünya dediler mahşer-i arsızlık gibi bu…
Bazısı ahlak dedi çok lazım, ahmak dedi daha lazım
Bazısı lan bak dedi bana ben lazım, aşk var dedi bir de Nazım…
Nazım diyince durma!
Orhan Veli var bak iz bırakır
Sana sen, bana ben anlasak onu bir de biz bırakır…
Sana matiz bu ömrüme güz bırakır
Sana hapis bu gönlüme söz bırakır
Bana kavisli mermini yolla, utanır çocukluğum bi yüz kızarır…
Hadi!
Adımı geri ver!
Tadımı geri ver!
Bir kuşa deli de, uçuşu geri ver…
Susmaktan yoruldum!
Susmaktan boğulduk!
Yalana boğsa durma yine anlat
Dudağın etsin gözlerimi ahmak
Geceye bakma sen öfken ağlar
Bir tutam olsa da, dağı unut sen…
Düşler korkuya zincirlenmiş
Biri yenmiş, biri beymiş, biri deymiş tüm hayata(!)
Havasına ölümlü çığlığı karıştı, siktir dedi kara tahta;
Bak benle yazılan kara bahta, evrimleştim her ahta…
Dünyan tepe taklak, hep yat kalk, var çatlak…
İyi bak kim kaltak, kim korkak, kim hortlak Hıh?
Yandı bu conta, attı yine bak sigortam
Kafa beyinle güzeldir evlat, lakin bir çoğu sunta…
Sense hiç susma!
Anlatsın içindeki yosma
Aklım yavaşlayan tosbağa, aklım sanki bir kavanozda
Ruhum yazılan kartpostal, özgürlüğe çözüyor bir postal
Sana tükenmiş aşklar durağında, sensizliğe toslar…