Ben ki alışkın değilim sensiz uyku tutturabildiğim gecelere,
Duymadan o güzel sesini, uyku girmiyor işte bu yorgun gözlerime.
Sabah gözümü ilk açtığımda elim hemen telefona gidiyor, acaba aradı mı? Diye.
Ama her defasında senin dışında onlarca kişi görüyorum telefonuma numaralarını cevapsız diye bırakan.
Şu lanet dünyada her geçen gün soğuyor insan hayattan, yaşamaktan.
Çünkü hiçbir şey istediğimiz gibi gitmiyor maalesef.
Dünyanın adil olmasını bekliyoruz, hani hiç değilse bize zarar vermemesini, huzurlu olmayı…
Ama sanırım sabır taşı misali, bizi tam ortamızdan çatlatmaya niyetli.
Güzel gözlüm, öyle özledim ki seni…
Yüreğim bir mecal kaldı şimdi.
Her gece yatağıma geçip çalmasını bekliyorum lanet telefonumun.
Her gece yalvarıyorum Allah ıma, bir an önce geçsin bu dertler bu sıkıntılar diye…
Ve her gece uykuyu haram ediyorum gözlerime.
A kadınım, öyle özledim ki seni…
Bak tıraş bile olmuyorum eskisi gibi.
''Batıyor sakalların git kes öyle öp beni'' derdin,
Öptürmezdin gül yanaklarını sinek kaydı olmadan yüzüm.
Ama geri döndüğümde de kokumu içine çekerek öyle bir öperdin ki beni, hep öyle kalalım isterdim.
Sevdiğim, öyle özledim ki seni…
Sesini, nefesini, bana doğru kurduğun cümlelerin her bir kelimesini…
Şimdi bekliyorken senden gelecek tek bir seslenişi, nasıl zor bir bilsen,
Nefes alıp verdiğimde hasret ciğerlerime yakıyor, özlem saçlarımdan tutup çekiştiriyor.
Sensin onun dermanı diyor içimdeki ses her gece.
Canımın taa içi, öyle özledim ki seni…
Her derdini alırdım üstüme, sen üzülme sen yorulma sen düşünme isterdim, ben bakarım çaresine…
Yeter ki gülsün yüzün derdim, ben meydan okurum senin için bu alemin cümlesine…
Kurban olduğum, aşkların en güzeli, bir tanem, gül bakışlım, kalbimin birincisi…
Öyle özledim ki seni, sesini, nefesini…
Haydi geri dön artık ta, mutluluktan kes şu nefesimi…