Azer Bülbül:
Yanımda olamasan da
Sesini duyamasam da
Sen benden gitmiş olsan da
Seviyorum hala seviyorum
Özlüyorum seni
Bitiremedim bendeki seni seni
Seninle hayatı yaşamak isterken
Yalancı hayata katlandım derken
Sonumu bir mezar taşı beklerken
Neden acep? Neden acı? Neden ihanet?
Duygularım darmadağın anlayamazsın
Bendeki kalp sende olsa taşıyamazsın
Duygularım darmadağın anlayamazsın
Bendeki kalp sende olsa taşıyamazsın
Duygularım darmadağın anlayamazsın
Bendeki kalp sende olsa taşıyamazsın
Seninle hayatı yaşamak isterken
Yalancı hayata katlandım derken
Sonumu bir mezar taşı beklerken
Neden acı? Neden ihanet? (Neden ihanet?)
Duygularım darmadağın anlayamazsın
Bendeki kalp sende olsa taşıyamazsın
Bendeki kalp sende olsa taşıyamazsın
Seninle hayatı yaşamak isterken
Yalancı…
Gazapizm:
Bu sokağın penceresi yok, tenceresi boş...
Öyle çatık kalmış kaşım
Hiç bir şeyim yok, hiç bir yerim yok
Düşmüş yüzüm, gözlerimin altlarına bakip;
Sonra gülümsemek zor
Hüzünlenmek yok, bi' sicak çay koy...
Ellerimi avuştursam;
Bu soğuklar sanki bizi bir şeylere kavuşturacak, koş!
Avuntular yoz
Savruldukça boşlukta, zaman durdu;
Parkım, sokağım, memleketim bir de param yoktu
Bir sokak çocuğuna isyan oldu şarap
Birden sabah olsun diye bağırdılar onlar,
Neden duyan yoktu, elbet geçer dayan oğlum
Ben bu yolu seçmedim ki bu yolun sonu karanlık,
Eş zamanlı kirlendikçe, gizlenecek yer arandık
Bir yanım yanlızlık, bir yanım bahardı
Yerim yurdum felan vardı; ışıklarım yanardı
Aslında hiç birşeyin faydası yok!
3 tarafi deniz, 4 tarafı acı dolu bir ülkede
Memleket mi…