Anıl Yıldırım Akşam Voltası

Aslında zor oluyor
Yani o kadar alışmışken
Gerçekten zor oluyor
Müthiş bir boşluk
Karnım ağrıyor
Göğsüm mü yoksa?
İnanılmaz bir sancı bu
Yaşamadıysan bilemezsin
Biliyorsan da lütfen yeniden yaşama
Büyük bir kalabalığın içinde yalnızsın
Sokakta gülenleri görünce
Neye gülüyor bunlar diyorum
Sonra sen geliyorsun aklıma
Sen olsan bende gülerdim
O gün son kez sarıldığımızın farkında olsaydım eğer
Biraz daha sıkı sarılırdım
Sen istesen bamya bile yerdim ben be
Başını hep omzuma yaslardın
Beni affet diyemeyip ağlardın
Ama anlardım yine bir şey olmuştu
Hiç aşkı yok gibi beni vurmuştu
Gözlerim her gece sana doluyordu
Ve hüznüm leş gibi beni vuruyordu
Yoksun a*ına koyim bu şehrin
Sigarasız alkole doymuştum
Hadi git gidebildiğin yere unut beni
S*k si*ebildiğin hayatları
Odama sinmiyor artık kokun
Kafam güzelken bile aramıyorum oğlum
Annene darıldım oğlum diyordu
Kızım hiç öyle şey yapmaz diyordu
Kızın hayatımı s*kti annesi
Dinleme şarkımı akmaz rimelin
Ayakta tutmaya çalışırken bizi
Yerle bir olmuşum sesim çıkmadı
Bizi boşadı bu şehir sonunda bak
Nikah şahidimiz gazi caddesi
Bugün dünün aynısıysa eğer
Dün yarının aynasıdır boşver
İntihar edersen beş kutu hapla
Panzehir içersin sabah ezanında
Ağzın her yerin simsiyah olacak
Hemşireler saçma sapan soracak
Ruh ve sinir hastalıklarına
Yatışın için imza attıracaklar
Polis başında ifade alırken
Aklın kahpenin birinde olacak
İhanet ettin beklemiyordum
Sicilime işledi kalleşliğin
Kendimi kandırdım yoksun sen
Sarılıp uyuduğun kollarım ağrıyor
Bir yaşam belirtisi olan öksürme sebebim;
Buz gibi birayla arveles içmek
Elendim hayatım gözlerin ok gibi
Rahatça sevemedim gidecek gibiydin
Bir takım kararlar ortasındayım
İstedim olamadım vefasız biri
Geç kaldım sana geç kaldım
Sana rastlamış olmak çok acı bir şey
Küle dönmüş olan korkmaz ateşten
Kupkuru sevdama bir yudum el ver
Git ya da gel ya da bitsin bu araf
Bir sigara yak ya da fotoğraf ara
Sabahın nasıl olacağı geceden belli
Ne güzel dertler ucu dantelli
Anlamadın değil mi?
Bak dinle bir daha anlatacağım.
Seninle yarım kalan aşk dolu tuvalin fırçasıyız
Devam etsen edilmez fırça kırık
Bahar saçlarında ama
Hiç yazı görmedim hoyrattı gidişin
Jilet gibiydin sol kolum kesik
Açtığın boşluğun dibinde içtim
Derdin koynuna girince çıkamıyorsun
Görürüm diye sokağından geçtim
Bu aşkın fitilini ateşleyen sen
Yanan ben, kül olan yine ben
Kışa dayanıklıydı sardunyalar
Ama kopardılar kışı beklemeden
Griye boyadığın şehrimin örtüsü
Kasvete boğuyor hep pek bir görgüsüz
Sokağın lambası yanıp sönerken
Cama bak görürsün perdeyi çekerken
Tuşları olmayan daktilosun
Yazık yüzgeci kırılmış orkinosun
Bu yollar herkese mi böyle?
Yoksa kader bize mi güzellik yapıyorsun?
İki sinema biletinin tarihine bakıp
Keşke o zamanlara dönsem diyorsun
Yarım kalmış jelibon paketini açıp
Acaba yesem ağlar mıyım diyorsun
Odamda kokusu hiç eksilmiyordu
Göz yaşını asla tek silmiyordun
Yapma böyle,
Saçıma ak içime dert oluyorsun
Gideceğim buradan kibriti çakıpta
Sonra tutup ayıplarını ayıkla
Bir albüm dolusu fotoğrafımız vardı
Kendimi kesipte aldım yanından
Koluna giripte fotoğraf atmışsın
Bana attığın gülüşü ona da atmışsın
Kızgın değilim artık sana ben
Ama mutluluklar falan da dilemem
Tek başıma yaşadığım hislerin ortası
Bir rakı masası ve akşam voltası
Bir cadde ortası Range'in kornası
Tam çarpacakken birden durması
Şarkımı yazarken teklerim ansız
Ben seni bir daha beklemem arsız
Gözlerim hep dolu neler yaşamışım
Mektubu çekmecem saklamaz artık
Başkan ne yapacağız be böyle?
Son kalan tokasını atayımmı söyle?
Sigarayı bıraktım alkole başladım
Sonra bıraktığıma yeniden başladım