Harbiden ben de öyleydim eskiden,
Dostum bana bunları söyletme,
Ama aştım kendi dağlarımı,
Oldum onun üzerinde çığ gibi,
Oldum aştığım dağların üzerinde çığ gibi
Ağar basıp aştım önüme çıkan engelleri ,
Bozamaz dengemi
Dalgalardan aşınan bir kaya gibi serttir kalemim,
Her yerim dolu, yara bere çizik,
Olsa bile dururum dimdik!
Şiirlerim çoğu zaman didaktik!
Bu teknikte yok taklit,
Her daim takliti tenkit ettim,
Ama görünüyor özentiye özenmişi ‘’copy paste’’ haha…
Dikine dikine gideni mike-ıma takakmam ama,
Dikenim batınca canın yanabilir bunu böyle bil,
Kanın donarsa kalırsın sefil,
Başın yanarsa kaçacak olan gene kefilin,
Dene beni hadi ama yanılma payına niye delirdin?
Yanılırsan düşer gözümden değerin,
Onu günahı alınan kulların gazabına def edin!
İçer içen pis kanlı kadehinden içip zehirlenir ve sesi ebediyen kesili
Sesimizin izi, oğlum keser sesinizi,
Dostum sanki bu daha başlangıç gibi gözüküyor,
Bütün ömrümün sonuna dek kafamın içinde bu ses kalıcı bir demo gibi sürekli tekrar etmesi.
Sayko yapar beni bozabilir sizi nedeni sesimi duyurmam için yeterli değilmişim gibi gözükmesi ancak kendinizin bok yemesi.
Bad tribine mi kapıldın?
Tek tribüne mi satıldın?
Düş alemine mi atladın?
Çek dumanını ver hakkını haklının yada içinize dönüp aklanın
İçer içen pis kanlı kadehinden içip zehirlenir ve sesi ebediyen kesili,
Sesimizin izi oğlum keser sesinizi,
Dostum sanki bu daha başlangıç gibi gözüküyor,
Bütün ömrümün sonuna dek kafamın içinde bu ses kalıcı bir demo gibi sürekli tekrar etmesi.
Sayko yapar beni bozabilir sizi nedeni sesimi duyurmam için yeterli değilmişim gibi gözükmesi ancak kendinizin bok yemesi.
Bad tribine mi kapıldın?
Tek tribüne mi satıldın?
Düş alemine mi atladın?
Çek dumanını ver hakkını haklının ya da içinize dönüp aklanın…