bizim gönlümüze hasret düşüren
şu geçit vermeyen dağlar utansın
bizi bizden alıp yabancı eden
şu uzayıp giden yollar utansın
düşüren kim bu aşkı dillerden dile
isyan eder oldum şansa kadere
aynalar yaşlanmış gösterse bile
yaşanmadan geçen yıllar utansın
yar yanımda yoksa en büyük hasret
sevdasız geçecek ömüre hayret
gönülde açmazsa solacak elbet
çiçeklerle dolu dallar utansın